WRP’nin Ulusal-Oportünist Yozlaşması ve Uluslararası Komite İçinde 1982-86 Bölünmesi

WRP’nin Ulusal-Oportünist Yozlaşması ve Uluslararası Komite İçinde 1982-86 Bölünmesi

192. SWP’nin yozlaşmasına ve Pablocularla ilkesiz yeniden birleşmesine karşı verilen mücadeleye önderlik eden Gerry Healy liderliğindeki Britanyalı Troçkistler, DEUK’un sürekliliğinin sağlanmasında ve yeni şubelerinin oluşturulmasında kritik bir rol oynamışlardı. Ancak 1970’lerden itibaren SLL ve ardından kurulan WRP, daha önce uğruna mücadele ettiği Troçkist ilkelerden giderek uzaklaşmaya başladı. Bu sağa kayışın temelinde, Britanyalı Troçkistlerin dünya sosyalist devrimi ve ona önderlik edecek dünya partisinin inşasının yerine kendi ulusal partilerini inşa etmeye öncelik vermeye başlamaları vardı. WRP önderliği bunu, Britanya’daki parti inşasının DEUK’un genişlemesine yol açacağıyla gerekçelendiriyordu. Ancak enternasyonalizmden bu geri çekiliş, kaçınılmaz olarak, giderek artan bir ulusal-oportünist yönelime, Pabloculuğa karşı mücadeleyi bırakmaya ve Sürekli Devrim Teorisi’nden vazgeçmeye yol açtı. Britanya’da orta sınıf unsurlara dayanan bu yozlaşma, uluslararası alanda, özellikle Ortadoğu’da burjuva milliyetçi rejimlere ve hareketlere ilkesiz bir siyasi ve mali uyarlanma biçiminde ifadesini buldu.

193. Buna karşılık Amerikalı Troçkistler farklı bir yolda ilerlemişti. İşçiler Birliği, 1974’te Tim Wohlforth’un istifasına yol açan siyasi krize, faaliyetini işçi sınıfına yönlendirerek ve Troçkist hareketin tarihine ve Pabloculuğa karşı verilen mücadelenin derslerine odaklanarak yanıt verdi. Dünya kapitalizminin nesnel gelişimi ve uluslararası sınıf mücadelesi bağlamında Troçkist hareketin tarihsel deneyimine yapılan bu vurgu, İşçiler Birliği’nin temel siyasi özelliği olarak ortaya çıktı. Güvenlik ve Dördüncü Enternasyonal soruşturmasında da önder rolü oynayan İşçiler Birliği’nin 1974’ten sonraki gelişimi, onu WRP’nin ulusal yozlaşmasına karşı 1982’de başlattığı siyasi mücadeleye hazırlamıştı.

194. İşçiler Birliği Ulusal Sekreteri David North, 1982 sonbaharında Tom Henehan yoldaşın öldürülmesinin beşinci yıldönümü vesilesiyle yazdığı makalede, WRP ile siyasi farklılıkların temellerini şöyle ifade ediyordu:

Kadro eğitiminin can damarı, partiye katılan herkesin, Marksist hareketin tarihsel sürekliliğini ifade eden devrimci ilkelere bilinçli bağlılığıdır. “Tarihsel süreklilik”ten söz ederken, uluslararası hareketimizin Stalinizme, Sosyal Demokrasiye, revizyonizme ve işçi sınıfının bütün diğer düşmanlarına karşı kesintisiz siyasi ve ideolojik mücadele zincirini anlıyoruz. …

Revizyonistler ve her türden siyasi şarlatanlar, politikalarını ve ilkelerini sürekli olarak verili anın doğrudan ve pratik gerekliliklerine dayandırırlar. Uluslararası işçi hareketi tarihinin ciddi bir şekilde incelenmesinden, onun belirli bir yasaya tabi gelişiminin bilgisinden çıkan ve buradan hareketle onun nesnel deneyimlerini sürekli eleştirel biçimde yeniden ele alan ilkeli yaklaşımlar, bu pragmatistlere tümüyle yabancıdır. …

Bütün bu tarihi kolektif biçimde özümsemeye çalışmayan bir önderlik, işçi sınıfına yönelik devrimci sorumluluklarını layıkıyla yerine getiremez. Troçkist hareketin tarihsel gelişiminin gerçek bilgisine sahip olmaksızın diyalektik maddeciliğe yapılan göndermeler, yalnızca boş olmakla kalmaz; böylesi boş göndermeler, diyalektik yöntemin gerçek bir çarpıtmasına zemin hazırlarlar. Teorinin kaynağı düşüncede değil; nesnel dünyadadır. Bu yüzden, Troçkist hareketin gelişmesi sınıf mücadelesinin taze deneyimlerinden türer ve hareketimizin tarihsel olarak edinilmiş bütün bilgisi bu deneyimler üzerine yerleştirilmiştir.[1]

195. North, Ekim 1982’de Gerry Healy’nin “Diyalektik Maddecilik Araştırmaları”nın bir eleştirisini yazdı ve orada, Healy’nin diyalektiği sunuş biçiminin maddeciliği reddettiğini ve Marx’ın 1840’larda Genç Hegelcileri eleştirirken üstesinden geldiği öznel idealist felsefeye geri döndüğünü gösterdi. North, eleştirisinin sonuç bölümünde, DEUK’un WRP’nin önderliği altındaki siyasi evrimine ilişkin eleştirilerini özetledi. “Diyalektik Maddecilik Araştırmaları, Uluslararası Komite içinde hatırı sayılır bir süredir gelişmekte olan krizi açığa çıkarmıştır. Uluslararası Komite, diyalektik maddecilik uğruna ve propagandacılığa karşı mücadele adına, yıllardır (bana göre bu 1976’da başladı ve ancak 1978’de egemen olmaya başladı), Troçkizm uğruna mücadeleden adım adım uzaklaşmıştır.” Healy’nin teorik yönteminin eleştirisi, WRP’nin Ortadoğu’daki burjuva ulusalcı rejimlerle ilişkileri üzerine bir çözümle ile birleştirildi. North, “Marksizmin, ‘diyalektik uğruna mücadele’ olarak yutturulan bayağılaştırılmasına, Uluslararası Komite içinde, özellikle de WRP içinde, apaçık oportünist bir eğilim eşlik etmiştir,” diye yazıyor ve şöyle devam ediyordu: “Ulusal kurtuluş hareketlerinin ve emperyalizme karşı mücadelenin Marksist savunusu, oportünist bir biçimde, çeşitli burjuva ulusalcı rejimlere eleştirisiz destek verilmesi olarak yorumlanmaktadır.”[2]

196. North, ardından bu durumun bir gecede meydana gelmediğini açıklayarak, WRP’nin Ortadoğu’da DEUK şubelerinin inşasından ve Sürekli Devrim Teorisi’nden vazgeçtiğini vurguluyordu:

UK’nin [Uluslararası Komite’nin] çizgisi açıklığa kavuşturulmamış sorularla doludur:

a. Ağustos 1977’de Libya Cemahiriyesi ile yapılan “ittifak”;

b. Irak Baasçılarının Stalinistlere yönelik zulmünün desteklenmesi.

10. UK’nin Ortadoğu’da çalışma yürüttüğü altı yıl boyunca, dünyanın bu bölgesindeki sınıf ilişkilerinin analiz edildiği tek bir açıklama yapılmamıştır. İşçi sınıfının gelişiminin analiz edildiği tek bir makale bile bulunmamaktadır. Nereden bakılırsa bakılsın, Sürekli Devrim Teorisi mevcut koşullara uygulanamaz olarak ele alınmıştır.

12. Çin’deki olaylardan bu yana sömürge dünyasındaki en büyük devrimci ayaklanma olan İran’a gelince, Uluslararası Komite Şubat 1979’dan bu yana tek bir eleştirel analiz üretmemiştir.

13. Tüm bu pragmatik günlük değişimler arasında, kesin bir Pablocu lekeye sahip bir siyasi eğilim bir araya gelmeye başlıyor. Nitekim WRP Siyasi Komitesi’nin 11 Aralık 1981 tarihli bir açıklamasında şöyle denmektedir:

“Ancak Kaddafi siyasi olarak devrimci sosyalizm yönünde gelişti ve diğer bazı Arap liderlerinin saraylarından ve haremlerinden uzak durdu.

“Bu nedenle Libya halkının tartışmasız lideri haline geldi ve adı artık birçok ülkede ezilenlerin mücadeleleriyle eşanlamlıdır.” (News Line, 12 Aralık 1981)[3]

197. WRP, ilerlemiş oportünizmin açık bir işareti olarak, İşçiler Birliği’nin eleştirilerini susturup onu yalıtmaya çalışarak yanıt verdi. Buna karşılık İşçiler Birliği, 1984 başında WRP’nin siyasi yozlaşmasına meydan okumanın zamanının geldiğine karar vererek daha kapsamlı bir eleştiri geliştirdi. North, WRP Genel Sekreteri Mike Banda’ya yazdığı 23 Ocak 1984 tarihli mektupta, “Uluslararası Komite’nin uzun yıllardır sürdürdüğü ilkeli mücadelenin kazanımlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olmasından endişe duyuyoruz,” diyor ve ekliyordu: “Tarihsel olarak Pabloculukla ilişkilendirdiğimiz pozisyonlara -hem sonuçlar hem de metodoloji açısından- oldukça benzer pozisyonlara doğru siyasi bir kayışın artan işaretleri bizi derinden rahatsız ediyor.” North, Uluslararası Komite’nin “bir süredir, pratiğine yol gösterecek net ve siyasi bütünselliğe sahip bir perspektiften yoksun olarak faaliyet sürdürmekte” olduğunu vurguladı:

… Uluslararası Komite’nin faaliyetinin asıl odağı, yıllardır, her bir ülkede şubeler inşa etmeye hizmet eden bir perspektif yerine, çeşitli burjuva ulusalcı rejimlerle ve kurtuluş hareketleriyle ittifaklar geliştirmek olmuştur. Bu ittifakların içeriği, kendi güçlerimizin, proletaryanın yarı sömürge ülkelerdeki emperyalizm karşıtı mücadelelerde önder rolünü oluşturma mücadelesi için merkez olarak geliştirilmesine yönelik net bir yönelimi giderek daha az yansıtmaktadır. SWP tarafından Küba ve Cezayir ile ilgili olarak geliştirilmiş ve bizim 1960’ların başında güçlü biçimde saldırmış olduğumuz düşünceler, giderek artan bir sıklıkla, kendi basınımızda boy göstermektedir.[4]

198. North, ulusal kurtuluş hareketlerinin en radikal örneklerinden biri olan Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) sınırlılıklarını vurgulayıp onun sonraki siyasi evriminin nesnel temellerini ifade ederken, işçi sınıfının siyasi bağımsızlığını ve Sürekli Devrim Teorisi’ni savunuyordu:

Marksistler olarak, siyasi analiz yaparken kalkış noktamız asla siyasi liderlerin bilinçli niyetleri değildir; kalkış noktamız, temsil ettikleri sınıf güçleri ve eylemlerinin gerekli bir ifadesi olduğu sınıf mücadelesinin mantığı olmalıdır. Arafat’ın politikaları, bir küçük burjuva milliyetçisi olarak onun sınıfsal bakış açısını yansıtmaktadır. Arafat sadece Ortadoğu’daki farklı burjuva rejimleri arasında değil, aynı zamanda Filistin hareketi içindeki karşıt sınıf güçleri arasında da manevra yapmaktadır. Kişisel cesareti ve kahramanlığı ne kadar büyük olursa olsun, Arafat’ın politikaları Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin mücadelesinin büyük tarihsel sorunlarına bir yanıt oluşturamaz.

… Arafat’ınki olmasa da bizim hesaplarımız her zaman sınıf güçlerinin ve işçi sınıfının burjuvaziye karşı devrimci mücadele potansiyelinin tahminine dayanır… Stratejik hedefimiz her zaman işçi sınıfının -köylülüğün desteğiyle- her bir Ortadoğu ülkesinde burjuvaziye karşı harekete geçirilmesi olmalıdır.[5]

199. North, 11 Şubat 1984’te DEUK’a sunduğu Siyasi Rapor’da, WRP ile ortaya çıkan farklılıkları, Uluslararası Komite’nin önceki 30 yılda devrimci önderlik krizini çözme uğruna aralıksız mücadelesi bağlamına yerleştirerek şunları ifade etti:

Bu, işçi sınıfını burjuvaziye tabi kılan tüm güçlere -Stalinist, Sosyal Demokrat ve Pablocu güçlere- karşı bir mücadele tarihi olmuştur. Uluslararası Komite, bütün önceki Marksist kuşakların siyasi, teorik ve örgütsel mücadeleleri dolayımıyla oluşturulmuş geleneklere ve ilkelere dayanmaktadır. Uluslararası Komite’nin bu önceki kuşaklarla olan sürekliliği, işçi hareketi içinde, özellikle de bizzat Troçkist hareket içinde ortaya çıkmış olan her türden anti-Marksizme karşı mücadele yoluyla geliştirilmiştir.[6]

200. DEUK’un önceki on yıldaki tüm gelişimini incelemek gerektiğini vurgulayan North, WRP’nin Ortadoğu’da geliştirdiği ilkesiz ilişkileri eleştirdi:

Temmuz 1977’de WRP, Libya Cemahiriyesi ile bir ittifak anlaşması imzaladı. Daha sonra Irak Arap Baas Sosyalist Partisi ile ilişkiler geliştirildi. Açıktır ki, 1978 ortalarına gelindiğinde, milliyetçi rejimler ve kurtuluş hareketleriyle ilişkilere dönük genel bir yönelim, işçi sınıfı içinde kendi güçlerimizin fiili inşasına karşılık gelen herhangi bir perspektif olmaksızın gelişmekteydi. Kadroları ve işçi sınıfını, bu burjuva ulusalcıları siyasi destek verilmesi gereken “emperyalizm karşıtı” önderler olarak görmeye davet eden baştan sona eleştirisiz ve yanlış bir değerlendirme, basınımızda her zamankinden açık biçimde belirmeye başladı.[7]

201. WRP, DEUK’un 12 Şubat 1979’da İran Devrimi’ne ilişkin yaptığı açıklamadaki Troçkist perspektifi bırakarak İslam Cumhuriyeti’ne eleştirisiz destek vermeye kaymıştı. O açıklamada şu tespitler yapılmıştı:

Gerçek şu ki, kitleler dinî değil SINIFSAL sorunlardan harekete geçmiştir.

Ne var ki, örgütlü bir devrimci önderliğin yokluğunda ve İran Stalinizminin Tudeh adlı partisinin korkak sınıf işbirlikçi politikaları nedeniyle, Ayetullah Humeyni ve Şii mezhebinin diğer dinî liderleri muhalif güçler üzerinde fiili bir siyasi tekel kurabildiler…

Humeyni’nin politikaları, çarşı tüccarlarının ve İran yerli kapitalist sınıfının ve küçük burjuvazisinin diğer unsurlarının çelişkili ve ikircikli doğasını yansıtmaktadır…

Ancak onlar İran’daki kapitalist devlet iktidarına meydan okuyamazlar ve okumayacaklardır da… Stalinistler ve her türden merkezciler, İran’daki devrimin her şeyden önce bir burjuva devrimi, yani feodal ve yarı feodal baskıyı ortadan kaldıracak ve ulusal kapitalizmin ve demokrasinin özgürce gelişmesine olanak verecek demokratik talepler için bir devrim olduğu gerekçesiyle, İran’da sosyalist devrime ilerleme stratejisine karşı çıkacaklardır.

Onlar, işçi sınıfı için burjuvaziden bağımsız ve ona karşı politikaları savunmanın “sekterlik” olduğunu söyleyecekler.[8]

202. North, bu pozisyonun terk edilmesini ve DEUK’un Yunanistan şubesi İşçilerin Enternasyonalist Birliği’nin (WIL) lideri Savas Mihail-Matsas’ın WRP aracılığıyla İran’a giderek burjuva İslamcı rejimi yüceltmesini şöyle eleştiriyordu:

İran Devrimi’nin gelişimine ilişkin bundan başka sınıfsal analizi yapılmadı. Çizgimiz, İran’daki tüm sol örgütlere yönelik artan zulme rağmen Humeyni’ye kayıtsız şartsız destekten ibaret hale geldi. Bu devrimin gelişimine ilişkin herhangi bir Marksist analizin yokluğunda, açıkça Troçkist olmayan ve revizyonist bir çizgi uluslararası basınımızda kendine yer bulmaya başladı – özellikle de Savas yoldaşın, Tudeh Partisi liderlerinin tutuklanıp yargılanmalarının ortasında gerçekleşen İran gezisinin ardından [Şubat-Mart 1983’te] yazdığı makalelerde.[9]

203. WRP, İşçiler Birliği tarafından gündeme getirilen farklılıkları tartışmayı reddetti. Bunun yerine, eleştirilerinde ısrar etmesi halinde onunla ilişkilerini kesme tehdidinde bulundu. Bu ilkesiz ve oportünist tutum, nihayetinde WRP için yıkıcı sonuçlar doğurdu. 1985 yılında, bir yıl süren madenci grevinin yenilgiye uğramasından kısa bir süre sonra, WRP içinde, Uluslararası Komite’den hızla kopmasına ve tamamen yok olmasına yol açan bir kriz patlak verdi. WRP’nin krizi, İşçiler Birliği tarafından yapılan eleştirilerin tüm Uluslararası Komite içinde tartışılabileceği koşulları yarattı. Bundan önce, şubeler ya İşçiler Birliği’nin eleştirisinden haberdar değillerdi ya da eleştirinin ciddi bir şekilde incelenmesinin mümkün olmadığı örgütsel baskı ve siyasi provokasyonlarla karşı karşıyaydılar. 1985 sonbaharında Avustralya, Sri Lanka ve Almanya şubelerinin delegeleri Londra’da David North ile bir araya geldiler ve İşçiler Birliği tarafından yapılan eleştiriyi desteklediler. WRP içinde de Dave Hyland liderliğinde bir azınlık ortaya çıkarak Uluslararası Komite’yi ve Troçkist ilkeleri savundu.

204. Buna karşılık DEUK’un Yunanistan ve İspanya şubeleri, Healy’nin oportünist yozlaşmasını takip edip DEUK’un siyasi otoritesini reddederek ondan koptular. DEUK’un bölünmeden sonra yayımlanan İşçilerin Devrimci Partisi Troçkizme Nasıl İhanet Etti 1973-1985’te açıkladığı gibi:

Yunanistan ve İspanya şubeleri, 21 Ekim 1985’te Barselona’da ayrı bir hizip toplantısı düzenlemiş ve Gerry Healy dışında DEUK içinde hiçbir otoriteyi tanımayacaklarını ilan etmişlerdi. Sadece Healy’nin toplantı çağrısı yapma hakkına sahip olduğunu iddia ediyorlardı. Bu nedenle, toplantılara katılmayı reddettiler. 23 Ekim 1985’e gelindiğinde, DEUK şubelerinin çoğunluğu Londra’da toplandı. Onlar, WRP içindeki krizin kaynağının, Troçkist ilkelerin oportünistçe inkârı ve WRP’nin Uluslararası Komite’ye tabi olmayı reddetmesi olduğunu doğru bir şekilde analiz ettiler.[10]

DEUK delegeleri, Savas Mihail-Matsas önderliğindeki Yunanistan şubesinin (WIL) Healy dışında bir otorite tanımayacağını ilan edip 25 Ekim’de usulüne uygun düzenlenen DEUK toplantısına katılmayı reddetmesinin ardından 9 Kasım 1985’te WIL Merkez Komitesi’ne gönderdikleri mektupta, örgütün Uluslararası Komite’den “bütünüyle ilkesiz bir biçimde kopacak olmasından” duydukları kaygıyı belirtiyor ve şunları ekliyorlardı: “Sizin elinizle gerçekleşecek böyle bir bölünme, Enternasyonal’e ve Yunan işçi sınıfına devasa bir ihanet olacaktır.”[11] Mektupta WIL üyeleri “UK toplantısına katılmayı reddetmeye yol açan enternasyonalizm karşıtlığını reddetmeye” çağrılıyor ve çok geçmeden doğrulanacak olan şu öngörüde bulunuluyordu: “Bunun yapılmaması durumunda, WIL, Troçkist bir parti olarak yok oluşla karşı karşıyadır.”[12]

205. DEUK, 25 Ekim 1985’te, Gerry Healy’nin ihracı üzerine bir açıklama yayımladı ve ayrıca Britanya şubesindeki kriz üzerine bir karar aldı. Kararda, siyasi krizin kaynağını, “WRP önderliğinin, sosyalist devrimin dünya partisini inşa etme stratejik görevinden giderek daha ulusalcı bir perspektife ve pratiğe doğru uzun süreli sapması” olarak tanımlıyordu.[13] Uluslararası Komite, “DEUK’un siyasi otoritesinin açıkça tanınması ve Britanya şubesinin onun kararlarına tabi olması temelinde WRP’nin üyelerinin yeniden kaydedilmesi” kararını aldı.[14]

206. DEUK, Gerry Healy hakkındaki cinsel istismar iddialarını inceledikten sonra aldığı kararda Marksist yaklaşımın çarpıcı örneklerinden birini ortaya koydu. DEUK, Healy’nin ihraç edilmesinin onun 1950’lerde ve 1960’larda Pablocu revizyonizme karşı mücadeleye olan siyasi katkılarını inkâr etmediğini vurgulayarak “Gerçekte bu ihraç, onun geçmişteki mücadelelerinin dayandığı Troçkist ilkeleri reddetmesinin ve oportünizmin en bayağı biçimlerine kapılmasının nihai sonucudur,” diyordu.

Healy’nin kişisel ve siyasi yozlaşması, onun Troçkist hareketin Britanya’daki pratik ve örgütsel kazanımlarını, tarihsel ve uluslararası temelde Stalinizme ve revizyonizme karşı verilen ve bu kazanımların kaynağını oluşturan mücadelelerden her zamankinden daha net biçimde ayırmasına kadar götürülebilir.

… Bir zamanlar uğruna savaştıkları ilkeleri terk eden ve DEUK’un ulusal şubelerinin inşasında kendilerini ona tabi kılmayı reddeden Healy gibileri, sınıf düşmanının basıncı altında kaçınılmaz biçimde yozlaşırlar.

Bu tarihsel yasanın herhangi bir istisnası yoktur.

DEUK, hiçbir önderin, işçi sınıfının tarihsel çıkarlarının üstünde yer almadığını beyan eder.[15]

207. DEUK delegeleri, WRP içindeki rakip hiziplerin ulusalcı amaçları için kullanılmayı reddettiler. WRP’nin krizden siyasi olarak çıkmasının ancak DEUK’un ilkelerine geri döndüğü ve uluslararası hareketin disiplinini kabul ettiği ölçüde mümkün olduğunu açıkladılar. Hyland önderliğindeki enternasyonalist azınlık dışında hiçbir hizip bunu yapmaya razı değildi. Healy ile ters düşen Mike Banda ve Cliff Slaughter, onun oportünist ve ulusalcı perspektifini paylaşıyor ve WRP’nin krizinin siyasi nedenlerinin incelenmesinden kaçınmaya çalışıyordu.

208. Uluslararası Komite, 16 Aralık 1985’te, WRP’nin 1976 ile 1985 yılları arasında Ortadoğu’daki çeşitli ulusalcı rejimlerle kurmuş olduğu siyasi ve parasal ilişkileri incelemek amacıyla oluşturduğu Uluslararası Denetleme Komisyonu’ndan bir rapor aldı. Bu rapor, WRP’nin, Dördüncü Enternasyonal’in ilkelerine ihanet eden siyasi ilişkilere girmiş ve bu ilişkileri DEUK’tan gizlemiş olduğunu kesin olarak saptıyordu. Uluslararası Komite, Slaughter ile Banda’nın gruplarını temsil eden WRP delegelerinin şiddetli itirazları eşliğinde, WRP’nin uluslararası örgüte üyeliğinin askıya alınmasını onayladı. Bu karar, WRP’nin üyelerinin Uluslararası Komite ile siyasi anlaşma içinde olan azımsanmayacak bir kesimini temsil eden David Hyland tarafından desteklendi.

209. WRP, 8 Şubat 1986’da, Uluslararası Komite’yi destekleyenlerin dışlandığı bir kongre topladı. Bu siyasi komedi, WRP’nin Troçkist bir örgüt olarak nihai sonuna işaret etti. Bu kongre için hazırlanmış olan başlıca doküman, Banda tarafından yazılmış, “Neden Uluslararası Komite’nin Bir An önce Gömülmesi ve Dördüncü Enternasyonal’in İnşası Gerekiyor: 27 Gerekçe” başlıklı anti-Troçkist bir metindi. Banda, bu dokümanı yazdıktan sonraki aylar içinde, Dördüncü Enternasyonal ile olan yaklaşık 40 yıllık birlikteliğini reddetti ve Stalin’e hayranlığını ilan etti. WRP’ye gelince, onun içindeki çeşitli hizipler birbiri ardına dağıldılar. On yıldan kısa süre içinde, Slaughter ve WRP’nin diğer eski önderleri, Bosna’daki ABD-NATO operasyonuna ciddi ölçüde bulaştılar. Britanya örgütü içinde WRP’nin çöküşünden sonra yaşayabilen tek siyasi eğilim, DEUK’un ilkelerini savunan Hyland önderliğindeki eğilim oldu. Bu eğilim, 1986’da, DEUK’un bugünkü Britanya şubesi Sosyalist Eşitlik Partisi’nin selefi olan Enternasyonal Komünist Parti’yi kurdu.


[1] David North, Lev Troçki ve Yirmi Birinci Yüzyılda Sosyalizm Mücadelesi (İstanbul: Mehring Yayıncılık, 2023), s. 10, 17, 18. Çeviren: Ulaş Ateşçi ve Halil Çelik.

[2] David North, “A Contribution to a Critique of G. Healy’s ‘Studies in Dialectical Materialism’”, Fourth International (Detroit, 1986), Cilt 13, Sayı 2, Sonbahar 1986, s. 23. Bkz. https://www.wsws.org/en/special/library/the-icfi-defends-trotskyism-1982-1986/00.html

[3] Age.

[4] Age., “Letter from David North to Mike Banda,” s. 35.

[5] Age., s. 35, 36.

[6] Age., “Political Report by David North to the International Committee of the Fourth International,” s. 39.

[7] Age., ss. 42-43.

[8] Aktaran: David North, “Political Report by David North to the International Committee of the Fourth International” içinde, s. 43.

[9] Age.

[10] “The WRP Breaks with Trotskyism”, How The Workers Revolutionary Party Betrayed Trotskyism 1973-1985, Fourth International (Detroit, 1986) içinde, Cilt 13, No. 1, Yaz 1986, s. 114. Bkz. https://www.wsws.org/en/special/library/how-the-wrp-betrayed-trotskyism/00.html

[11] The ICFI Defends Trotskyism, “Letter from the International Committee to the Central Committee of the Workers Internationalist League, Greek Section of the ICFI”, s. 57. Türkçesi için bkz. https://www.wsws.org/tr/special/library/icfi-defends-trotskyism/15.html

[12] Age., s. 58.

[13] The ICFI Defends Trotskyism, “Resolution of the International Committee of the Fourth International on the Crisis of the British Section”, s. 50.

[14] Age.

[15] Age., “Statement of the International Committee of the Fourth International on the Expulsion of G. Healy”, s. 52.