Troçki’nin Türkiye’ye Sınır Dışı Edilmesi

Troçki’nin Türkiye’ye Sınır Dışı Edilmesi

62. Uluslararası devrimin uğradığı yenilgiler Stalinist bürokrasiyi daha da güçlendirdi ve Troçki’nin 1927’de Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nden atılması ve 1929’da Sovyetler Birliği’nden Türkiye’ye zorla sürgüne gönderilmesiyle sonuçlandı. Türkiye Komünist Partisi içinde Uluslararası Sol Muhalefet’e bağlı bir hizip ortaya çıkmamış olsa da Troçki’nin İstanbul’daki varlığı Türkiye’yi dünya Troçkist hareketinin merkezi yapmıştı. Bundan 95 yıl önceki koşullarda ve Büyükada’daki aşırı tecrit ortamında Troçki, Uluslararası Sol Muhalefet’i buradan yönetebilmişti. 1929’dan 1933’e kadar Türkiye’de geçirdiği dört buçuk yıl, Troçki’nin yaşamının en önemli yılları arasındaydı. Troçki burada otobiyografisini ve üç ciltlik anıtsal Rus Devrimi’nin Tarihi’ni yazmakla kalmamış, Almanya’da Nazizmin yükselişinin Alman ve uluslararası işçi sınıfı için doğurduğu ölümcül tehlikelere karşı uyarıda bulunan benzersiz makaleler kaleme almıştı. Troçki’nin sosyalist devrimin dünya partisi olarak Dördüncü Enternasyonal’in kurulması çağrısı yaptığı yer de Türkiye’ydi.

63. Troçki’nin, Stalin’in ulusal sosyalist perspektifine yönelik eleştirisinin siyasi sonuçları, Sovyet politikasının sorunlarının ötesine geçti. Söz konusu olan, uluslararası işçi sınıfının emperyalizm çağındaki küresel perspektifine ve stratejik görevlerine ilişkin temel sorunlardı. Troçki şunları yazdı:

Sosyalist devrimin ulusal sınırlar içinde tamamlanması olanaksızdır. Burjuva toplumundaki bunalımın temel nedenlerinden biri, bu toplumda yaratılan üretici güçlerin artık ulusal devletin çerçevesiyle bağdaşamamasıdır. Bu, bir yandan emperyalist savaşlara, diğer yandan da bir burjuva Avrupa Birleşik Devletleri ütopyasının doğmasına yol açar. Sosyalist devrim ulusal arenada başlar, uluslararası arenada gelişir ve dünya arenasında tamamlanır. Böylece sosyalist devrim, kelimenin daha yeni ve daha geniş bir anlamında da sürekli bir devrim haline gelir: Sosyalist devrim ancak yeni toplumun gezegenimizin tüm yüzeyinde en son zafere ulaşmasıyla tamamlanacaktır.[1]


[1] Lev Troçki, Sürekli Devrim – Sonuçlar ve Olasılıklar (İstanbul: Yazın Yayıncılık, 2007), s. 186.