114. 1948’de İsrail devletinin, Filistinlilerin topraklarına el konulması, yerlerinden edilmeleri ve dışlanmaları temelinde kurulması, toplumsal ve siyasi açıdan gericiydi. Daha sonra ABD emperyalizminin bölgedeki ileri karakolu ve Ortadoğu’ya tamamen egemen olma yönelimindeki başlıca müttefiki olacak olan İsrail’in kuruluşu, Stalin önderliğindeki SSCB tarafından da onaylanmıştı. Stalinizm bu ihanetinden önce de 1933’te Almanya’da izlediği yıkıcı politikayla Nazilerin iktidara gelmesinin, İkinci Dünya Savaşı’nın ve Holokost’un önünü açmıştı. Aksi takdirde, son derece gerici bir milliyetçi ideoloji olan Siyonizmin kitlesel destek kazanması ve Filistin’e Yahudi göçü söz konusu olmazdı. Dahası, 1920’lerde Filistin’deki Yahudileri ve Arapları uluslararası sosyalizm uğruna birleşik bir mücadelede bir araya getirmeyi savunan ve Siyonizme meydan okuyan Filistin Komünist Partisi de Stalinist bürokrasinin bölücü politikaları ve emperyalist güçlerle manevraları sonucu İkinci Dünya Savaşı sona ermeden etnik temelde ikiye bölündü. Dördüncü Enternasyonal ise, işçi sınıfının birliği temelinde enternasyonalist bir tavır geliştirdi. Dördüncü Enternasyonal, 1948 yılında şunları belirtti:
… Dördüncü Enternasyonal, Yahudi sorununa ilişkin “Siyonist çözüm”ü, ütopik ve gerici bir çözüm olarak reddeder. Siyonizmden tümüyle vazgeçmenin, doğmakta olan Yahudi işçi mücadeleleri ile Arap emekçilerinin toplumsal, ulusal ve özgürlükçü mücadelelerinin birleştirilmesinin olmazsa olmaz koşulu olduğunu ilan eder. Dördüncü Enternasyonal, Filistin’e Yahudi göçü talebinin, genel olarak herhangi bir ezen halkın sömürge ülkelere geri gönderilmesi çağrısı yapmak kadar gerici olduğunu ilan eder. Göç sorununun ve Yahudiler ile Araplar arasındaki ilişkilerin, Yahudilerin ulusal bir azınlık olarak tüm haklara sahip olduğu özgürce seçilmiş bir Kurucu Meclis tarafından, yalnızca, emperyalizmin defedilmesinden sonra layıkıyla kararlaştırılabileceğini savunur.[1]
115. Filistinlilerin onlarca yıldır uğradığı etnik temizlik Ekim 2023’te başlayan Gazze soykırımı ile doruk noktasına ulaşırken, sözde “iki devletli çözüm”ün yalnızca felaket getirdiği kanıtlanmıştır. Filistin’de ileriye giden tek yol, Arap ve Yahudi işçi sınıfının sosyalist devrim programı temelinde birleştirilmesinden geçmektedir. Sosyalist Filistin ancak Ortadoğu Sosyalist Federasyonu’nun bir parçası olarak gerçekleşebilir.
116. Türkiye, Siyonist devletin kuruluşunu tanıyan ilk Müslüman çoğunluklu ülke oldu. Bu adım, Mart 1949’da Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı sırasında atıldı. Bunu 1958’de Demokrat Partili Başbakan Adnan Menderes ile İsrail Başbakanı David Ben-Gurion arasında yapılan gizli antlaşma izledi. İki ülkenin hükümetleri arasındaki ilişkilerdeki iniş çıkışlar ne olursa olsun, ABD emperyalizminin Ortadoğu’daki bu iki kritik müttefiki arasındaki askeri-stratejik ittifak her zaman belirleyici olmuştur.
[1] Dördüncü Enternasyonal’in İkinci Kongresi, “Struggles of the Colonial Peoples and the World Revolution,” Fourth International, Temmuz 1948, s.157. Bkz. https://www.marxists.org/history/etol/document/fi/1938-1949/fi-2ndcongress/1948-congress04.htm