77. Dördüncü Enternasyonal, Eylül 1938’de kuruluş kongresini topladı. Bu, sosyalist hareket ve uluslararası işçi sınıfı için tarihi bir dönüm noktasıydı. Onun kuruluş belgesi olan Kapitalizmin Can Çekişmesi ve Dördüncü Enternasyonal’in Görevleri (Kitlelerin, İktidarın Zaptına Hazırlanmak İçin Geçiş Talepleri Etrafında Seferberliği) Troçki tarafından yazılmıştı ve sosyalist hareketin önünde duran merkezi görevi özetliyordu:
Gelecek tarihsel dönemde sosyalist devrimin olmaması durumunda, bütün insanlık kültürünü bir felaket tehdit etmektedir. İş şimdi proletaryaya; yani, en çok, onun devrimci öncüsüne düşüyor. İnsanlığın tarihsel krizi, devrimci önderlik krizine indirgenmiştir.[1]
78. Bu önderlik krizinden çıkmanın tek yolu, her ülkede Dördüncü Enternasyonal’in şubelerini inşa etmekten geçiyordu. Troçki, yeni bir enternasyonali inşa etmenin erken olduğunu, onun “büyük olaylar”dan doğması gerektiğini iddia eden kuşkuculara ve merkezcilere şu yanıtı verdi:
Dördüncü Enternasyonal, zaten büyük olaylardan; proletaryanın tarihteki en büyük yenilgilerinden doğmuş durumda. Bu yenilgilerin nedeni, eski önderliğin yozlaşmasında ve ihanetinde yatmaktadır. Sınıf mücadelesi bir kesintiyi hoş görmez. Üçüncü Enternasyonal, İkinci Enternasyonal’in ardından, devrimin amaçları açısından ölüdür. Yaşasın Dördüncü Enternasyonal!
Peki, onun kuruluşunu ilan etmenin zamanı geldi mi? …Kuşkucular sakinleşmiyor. Biz, Dördüncü Enternasyonal’in “ilan edilme”ye ihtiyacı olmadığı yanıtını veriyoruz. O var ve savaşıyor. Güçsüz mü? Evet. Onun saflarında çok sayıda insan yok; çünkü daha çok genç. Onlar da henüz asıl olarak kadrolardan oluşuyor. Ama bu kadrolar geleceğin güvencesidir. Gezegenimizde, bu kadroların dışında, bu isme gerçekten layık tek bir devrimci akım bile bulunmamaktadır.[2]
Yirminci yüzyılın sonraki tarihi, tek gerçek devrimci önderliğin Dördüncü Enternasyonal olduğu değerlendirmesinin doğruluğunu kanıtlayacaktı.
79. Program, “bugünün koşullarından ve işçi sınıfının geniş katmanlarının bugünkü bilincinden kaynaklanan ve değişmez bir şekilde tek nihai sonuca, iktidarın proletarya tarafından fethine götüren bir geçiş talepleri sistemini” özetliyordu.[3] Geçiş talepleri, programı işçilerin mevcut bilincine indirmeyi değil, işçi sınıfının devrimci inisiyatifini ve bilincini geliştirmeyi amaçlıyordu.
80. Yaklaşan emperyalist savaşta “uluslararası proletaryanın siyasetinin temel içeriğinin emperyalizme ve emperyalist savaşa karşı mücadele” olacağını ilan eden Geçiş Programı, Dördüncü Enternasyonal’in sömürgeler ve SSCB konusundaki tavrını şöyle ifade ediyordu:
Proletarya, bir savaşta sömürge ülkeyi ya da SSCB’yi desteklerken sömürge ülkenin burjuva hükümetiyle ya da SSCB’nin Thermidorcu bürokrasisiyle en ufak bir dayanışma içine girmez. Aksine, her ikisinden de tam siyasi bağımsızlığını korur. Haklı ve ilerici bir savaşa yardım eden devrimci proletarya, sömürgelerdeki ve SSCB’deki işçilerin sempatisini kazanır, oralarda Dördüncü Enternasyonal’in otoritesini ve etkisini güçlendirir ve sömürge ülkedeki burjuva hükümetin ve SSCB’deki gerici bürokrasinin devrilmesine yardımcı olma becerisini artırır.[4]
81. Troçkist hareketin uyarıda bulunduğu İkinci Dünya Savaşı, Eylül 1939’da patlak verdi. Bu, demokrasi ile faşizm arasında bir savaş değil, dünyanın yeniden paylaşımına yönelik emperyalist bir savaştı. Troçki, Mayıs 1940’ta yazdığı Dördüncü Enternasyonal’in Emperyalist Savaş Üzerine Bildirgesi’nde, sosyal demokratların ve Stalinistlerin ihanetine karşı devrimci enternasyonalist pozisyonun Dördüncü Enternasyonal tarafından savunulduğunu ortaya koydu:
Dördüncü Enternasyonal, İkinci ve Üçüncü Enternasyonal’lerden farklı olarak, politikasını, kapitalist devletlerin askeri güçleri üzerine değil; emperyalist savaşın, işçilerin kapitalistlere karşı savaşına dönüştürülmesi, bütün ülkelerin egemen sınıflarının devrilmesi ve dünya sosyalist devrimi üzerine inşa eder.[5]
82. Dördüncü Enternasyonal, Stalinizmin suçlarına ve ihanetine rağmen, SSCB’yi emperyalizme karşı savunma çağrısı yaptı. Bununla birlikte, Sovyetler Birliği’nin emperyalizm karşısında savunusu, Stalinist bürokrasiye asla herhangi bir siyasi ödün verilmesi anlamına gelmiyordu:
Dördüncü Enternasyonal, Moskova oligarşisine karşı yorulmak bilmez bir mücadele verirken, SSCB’ye karşı emperyalizme yardımcı olacak her türlü politikayı kesin olarak reddeder.
SSCB’nin savunusu, ilkesel olarak, dünya proleter devriminin hazırlanmasıyla çakışır. Biz, cahil ve gerici Stalinizmin buluşu olan tek ülkede sosyalizm teorisini açıkça reddediyoruz. Yalnızca dünya devrimi SSCB’yi sosyalizm adına koruyabilir. Ama dünya devrimi, beraberinde, Kremlin oligarşisinin kaçınılmaz biçimde ortadan kaldırmasını getirir.[6]
83. Bildirge, geri ve ileri ülkeler ile demokratik ve sosyalist devrimleri uluslararası işçi sınıfına dayanan bir sürekli devrim programı temelinde birleştiriyordu:
Dördüncü Enternasyonal geri ve ileri ülkeler, demokratik ve sosyalist devrimler arasında su geçirmez ayrımlar yapmaz. Bunları birleştirir ve ezilenlerin ezenlere karşı dünya mücadelesine tabi kılar. Çağımızın tek gerçek devrimci gücü uluslararası proletarya olduğu gibi, toplumsal ve ulusal tüm baskıları tasfiye edecek tek gerçek program da sürekli devrim programıdır.[7]
[1] Leon Trotsky, The Death Agony of Capitalism and the Tasks of the Fourth International. Bkz. https://www.marxists.org/archive/trotsky/1938/tp/tp-text.htm#op
[2] Bkz. https://www.marxists.org/archive/trotsky/1938/tp/tp-text2.htm#fi
[3] Bkz. https://www.marxists.org/archive/trotsky/1938/tp/tp-text.htm
[4] Agy.
[5] Leon Trotsky, Manifesto of the Fourth International on Imperialist War. Bkz. https://www.marxists.org/history/etol/document/fi/1938-1949/emergconf/fi-emerg02.htm
[6] Age.
[7] Age.